Uzmanlar uyarıyor: Evlilik öncesi bu testi mutlaka yaptırın!

“`html

Evlilik Öncesi Talasemi Testleri: Sağlıklı Nesillerin Temeli

Uzmanlar, evlilik öncesinde yapılması gereken sağlık taramalarında talasemi testlerinin kritik bir rol oynadığını vurguladı. Talasemi, evlenmeye engel olan bir hastalık değildir; bilgilenme ve zamanında testler ile sağlıklı bireylerin dünyaya gelmesi mümkündür.

Halk arasında “Akdeniz Anemisi” olarak bilinen talasemi, genetik olarak geçebilen ve önlenebilir bir kan hastalığıdır. Özellikle Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde taşıyıcılık oranlarının yüksek olması dikkat çekmektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın 2002 yılında başlattığı “Hemoglobinopati Kontrol Programı” çerçevesinde, evlenmeden önceki talasemi taşıyıcılığı testleri yüksek riskli bölgelerde zorunlu hale getirilmiştir. Bu uygulama, bilinçli evliliklerin yapılmasına olanak tanımakta ve sağlıklı nesillerin doğmasına katkı sağlamaktadır.

Uzmanlar Talasemi Testlerinin Önemine Dikkat Çekiyor

Tüp Bebek Yöntemi ile Riskler Azaltılabilir

Prof. Dr. Itır Şirinoğlu Demiriz, talasemi taşıyıcılığı testinde çiftlerin her ikisinin de taşıyıcı çıkması durumunda, evlenmeleri halinde çocuklarının talasemi hastalığı ile doğma ihtimalinin olduğunu belirtti. Ancak, hastalığın evlenmeyi engellemediğini açıkladı ve genetik uzmanlarının danışmanlık sağladığını ifade etti.

Prof. Dr. Demiriz, şu şekilde konuştu:

“Eğer çiftlerden biri sağlıklıysa ve diğeri taşıyıcıysa, bu durumda çocukları hasta doğmaz. Ancak, iki taşıyıcının evlenmesi, çocukların %25’inin talasemi majör hastası olma riskini taşır. Bu durumda çocuklar yaşam boyu düzenli kan nakli ve tedavi gereksinimi duyabilir.”

Talasemi taşıyıcısı bireylerin hematoloji uzmanları tarafından izlenmelerinin önemine de dikkat çeken Demiriz, bu süreçte sağlık okuryazarlığının artırılmasına yönelik önerilerde bulundu.

Talasemi Taşıyıcıları ve Sağlıklı Yaşam

Talasemi Farkındalığı Oluşturmak için Kampanyalar Gerekiyor

Prof. Dr. Demiriz, talasemi konusunda toplumsal bilinçlendirme kampanyalarının gerekliliğine dikkat çekti. Evlilik çağına gelen bireyler için medya ve sosyal medya üzerinden farkındalık artıracak çalışmalar yapılmalıdır.

Genetik Danışmanlık ve Önlemler

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Rafet Eren, talasemi taramalarının zorunlu olduğunu, taşıyıcı çiftlere genetik danışmanlık verilerek hastalığın riskleri hakkında bilgi sağlandığını belirtti. Eren, şu açıklamaları yaptı:

“Danışmanlık sürecinde hastalığın ne olduğu, riskler ve önlemler hakkında bilgiler veriyoruz. Gerekirse prenatal tanı yöntemleri öneriyoruz. Bazı çiftler, sağlıklı embriyonun seçilmesi için preimplantasyon genetik tanı yöntemini tercih edebilir.”

Prof. Dr. Eren, durumun ciddiyetinin altını çizerek, testlerin yapılmamasının sonucunda hem bireylerin hem de toplumun büyük risklerle karşı karşıya kalacağını vurguladı.

Talasemi Hastalığında Farkındalık

Ağır Talasemi Hastalığı ve Önleme Yöntemleri

Dr. Serkan Ocakçı, Türkiye’de beta talasemi taşıyıcılığının sıklıkla tespit edildiğini belirtti. Bu durumun bireylerde hafif kansızlık yapabilen bir rahatsızlık olduğunu ekledi.

Ocakçı, “Kansızlık olmadan kırmızı kan hücrelerinin küçük olması hemoglobin elektroforezi ile belirlenebilir. Bu hastalar genellikle günlük yaşamda fazla bir etki hissetmez.” dedi.

Ağır talasemi hastalarında, demir birikimine bağlı birtakım sağlık sorunlarının gelişebileceğine dikkat çeken Ocakçı, evlilik ve gebelik öncesi değerlendirmelerin öneminin altını çizdi.

Ocakçı, son olarak şu bilgileri paylaştı:

“Ağır talasemi hastası doğumları, hasta ve aile için zor zamanların başlangıcı demektir. Tedavi süreci ciddiyetle yönetilmeli ve önleyici tedbirler alınmalıdır.”

Tüm bu bilgiler, talasemi hastalığının önlenebilir bir durum olduğunu ve doğru bilgilendirme ile sağlıklı bireylerin yetişmesine katkıda bulunulabileceğini göstermektedir.

“`

Related Posts

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Her yaşta görülebiliyor: Aniden çift görmeye başlamak neyin işareti?

Her yaşta görülebiliyor: Aniden çift görmeye başlamak neyin işareti?

Uzmanlardan kritik uyarı: 50 yaş üzeri herkes risk altında olabilir

Belirti vermeden ilerliyor, geç fark edildiğinde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Erken teşhis ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları hastalığın kaderini belirliyor.

Tiktok’ta şimdi de osuruk yürüyüşü trend oldu: Deneyen vazgeçemiyor!

TikTok’ta “osuruk yürüyüşü” adıyla yayılan yeni trend, yemek sonrası birkaç dakikalık hafif yürüyüşün gaz atmayı kolaylaştırıp sindirimi hızlandırdığı ve ruh hâlini iyileştirdiği iddiasıyla dikkat çekiyor.

Son yıllarda yenidoğan sünneti tercih ediliyor! Her bebek için uygun mu?

Doğum sonrası ilk 28 günü kapsayan dönemde gerçekleştirilen yenidoğan sünneti, son yıllarda ailelerin de tercihi. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sinan Kılıç, operasyonun öncesi ve sonrası için ise dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu söylüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir